Microsoft, Performansa Dayalı İşten Çıkarma Sürecine Girdi

Microsoft, Performans Odaklı İşten Çıkarma Sürecine Girdi

Microsoft, son zamanlarda gerçekleştirdiği işten çıkarmalarla dikkat çekti. Şirket, küresel iş gücünün yaklaşık yüzde 1’ini etkileyen bu küçülme ile verimliliği artırmayı ve genel performansı iyileştirmeyi hedefliyor. 2025 yılında, çalışanlarını performans değerlendirmelerine dayalı olarak işten çıkarma planları yapıldığını açıkladı.

Microsoft 2025’te Performansa Göre İşten Çıkaracak

Microsoft, işten çıkarmaların temelinde performans değerlendirmelerinin olduğunu belirtti. Şirket, yüksek performanslı bir çalışma ortamı yaratmayı amaçlıyor. Bu iş gücü ayarlamaları, değişen teknolojik dinamikler ve artan rekabet koşullarını yansıtıyor. Microsoft, iş gücü açısından oldukça kârlı olmaya devam etmesine rağmen, hisse senedi büyümesinin bazı rakiplerinin gerisinde kalması, operasyonel verimliliğe odaklanmayı zorunlu kıldı. Son yapılan küçülme, şirketin oyun bölümündeki yeniden yapılandırmaya kıyasla oldukça küçük bir adım olarak değerlendiriliyor.

Microsoft, Yapay Zekaya 3 Trilyon TL Yatıracak!

Öte yandan, Microsoft’un yapay zeka alanındaki yatırımları dikkat çekici boyutlara ulaşıyor. Şirket, 2025 yılında yapay zeka veri merkezlerine toplamda 80 milyar dolar ayırmayı planlıyor. Bu yatırım, Microsoft’un altyapısını iki katına çıkarma hedefini destekleyecek. Önceki dönemlerde gerçekleştirilen işten çıkarmalar, sırasıyla 10 bin ve 2 bin pozisyonun kapatılmasını içeriyordu. Gelecek dönemde, Microsoft, önemli yatırımlarına rağmen yapay zeka ortağı OpenAI ile işbirliğini sürdürmeye devam edecek.

Microsoft, 365 Copilot gibi yapay zeka destekli ürünleri piyasaya sunarak, özellikle Azure bulut bilişim hizmetleri aracılığıyla gelecekteki büyümesine güveniyor. Bu strateji ile yapay zeka altyapısına olan talebin artması bekleniyor. Şirket, gerçekleştirdiği iş gücü ayarlamalarını rekabetçi konumunu koruyabilmek ve en yetenekli çalışanlarını ön plana çıkarabilmek için stratejik bir hamle olarak değerlendiriyor. Bu gelişmeler, Microsoft’un zorluklara rağmen büyüme potansiyeline duyduğu güveni bir kez daha gözler önüne seriyor.