İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden Yeni Bir Prodüksiyon: “La Traviata”
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), 2024-2025 sezonunun açılışını “La Traviata” adlı yeni prodüksiyonu ile yapmaya hazırlanıyor. Bu operanın prömiyeri, sanatseverlerle buluşmak üzere gün sayıyor. Alexandre Dumas’nın 1848 yılında kaleme aldığı ünlü eser “Kamelyalı Kadın”dan esinlenerek hazırlanan bu prodüksiyon, sadece edebiyat dünyasında değil, aynı zamanda tiyatro ve bale sahnelerinde de önemli bir yer edinmiştir.
Giuseppe Verdi, bu dokunaklı hikayeyi operatik bir başyapıta dönüştürerek, “La Traviata” eserini müzik severlerin beğenisine sunmuştur. Eserin librettosu ise Francesco Maria Piave tarafından kaleme alınmıştır. Bu yeni yorum, Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Recep Ayyılmaz tarafından sahnelecek, sanatın farklı dallarından ilham alınarak zenginleştirilecektir.
Prodüksiyonun koreografisini ise Kürşat Kılıç üstlenmektedir. Eserin müzik yönünü İDOB Orkestrası yönetecek; orkestra şefleri olarak Alessandro De Marchi ve Zdravko Lazarov görev alacaktır. Ayrıca, İDOB Korosu da Paolo Villa yönetiminde sahne alacaktır.
Operada yer alacak başlıca roller şunlardır:
- Violetta Valery: Dilruba Bilgi ve Hale Soner Kekeç
- Alfredo Germont: Mert Süngü ve Ufuk Toker
- Giorgio Germont: Caner Akgün ve Serhat Konukman
- Flora Bervoix: Ayçin Sürücüer ve Elif Tuğba Tekışık
- Gastone: Yoel Keşap ve Berk Özbek
- Barone Douphol: Burak Kul ve Mehmet Tükel Acar
- Marchese d’Obigny: Şahin Dedemen ve Erdem Gedik
- Dottore Grenvil: Emre Güngör ve Erdem Sakarya
- Annina: Gülgün Özyiğit ve Seda Taşpınar
- Giuseppe: Hazal Ata ve Anıl Önder
- Comissionario: Çağdaş Bektaş
- Alexandre Dumas: Selim Borak ve Sinan Kaymak
- Giuseppe Verdi: Oktay Aksoy ve Uğur İlter
Prodüksiyonun dekor tasarımını Çağda Çitkaya, kostüm tasarımını Gizem Betil, ışık tasarımını ise Yakup Çartık gerçekleştirmiştir. La Traviata, bu akşam Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Türk Telekom Opera Salonu’nda prömiyer yapacak. Ardından, 25, 29 ve 30 Ocak’ta tekrar AKM’de izlenebilecektir.
Eserin hikayesi ise şöyle şekillenmektedir: “Hayatını pervasızca partilerde eğlenerek geçirmeye adamış zengin bir kadın olan Violetta, ölümcül bir hastalığın pençesindedir. Bir partide tanıştığı Alfredo’nun kendisine ilan-ı aşk etmesiyle, hayata bakışı tamamen değişir ve artık yaşamak için bir sebep bulmuştur. Ancak Alfredo’nun babası, Violetta gibi adı çıkmış bir kadını oğluna layık görmemektedir. Baba Germont, Violetta’yı ikna ederek oğlundan ayrılmasını sağlasa da bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu fark ettiğinde artık her şey için çok geç olmuştur.”
