CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz’dan Sağlık Alanında Önemli Değerlendirmeler

CHP Sağlık Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, partisinin genel merkezinde sağlık muhabirleri ile bir araya gelerek, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı. 2024 yılına dair sağlık alanındaki gelişmeleri değerlendirdi.
Halk Sağlığı Merkezleri’nin Önemi
Şahbaz, halk sağlığı merkezlerinin kurulması gerektiğine vurgu yaparak, “Birinci basamak sağlık hizmetlerinin temel örgütlenme birimi olarak halk sağlığı merkezleri, yatay entegrasyonu sağlayan ve birinci ile ikinci basamak sağlık kurumlarıyla entegre olan temel yapılar olmalıdır. Bu merkezler, 10 ila 20 bin kişilik nüfusa hizmet sunmayı hedefleyen birimlerdir ve bulundukları coğrafi alandaki tüm nüfusa hizmet sunacak şekilde yapılandırılmalıdır.” dedi.
İlaç Erişimi Sorunları
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Şahbaz, nadir hastalıklarda kullanılan ilaçlar, kanser tedavisinde ihtiyaç duyulan akıllı ilaçlar ve HPV aşısının bu düzenlemede yer almamasını eleştirdi. Ayrıca, modern tıpta yeri olmayan sülük ve hacamat gibi uygulamaların kamusal sağlık hizmeti kapsamına alınmasına da tepkisini dile getirdi. 1 Ocak 2015 öncesinde oluşan GSS borçlarının silindiğini hatırlatan Şahbaz, “Zamanla borcu bulunan vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine ve ilaçlara erişiminin mümkün olmaması büyük bir sorundur.” ifadelerini kullandı.
Bütçe Yetersizliği
Sağlık için ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu belirten Şahbaz, “Sağlık bütçesi, toplam bütçenin yalnızca yüzde 6.9’unu oluşturmaktadır. Bu oran yüzde 10’un üzerine çıkarılmalı. Ayrıca birinci basamak için ayrılan bütçe de, yüzde 28’lik payla yetersizdir ve bu oranın artırılması gerekmektedir.” dedi.
Aşı Tedarikinde Ciddi Sıkıntılar
Aşı tedarikinde yaşanan sorunlara dikkat çeken Şahbaz, “Mango Cook ve rota virüsü gibi aşıların ulusal aşı takvimine alınmaması, ciddi halk sağlığı problemlerine yol açmaktadır. HPV virüsü aşısının da takvime alınması ve ücretsiz olması yönünde toplumsal bir talep vardır ve biz bu talebin arkasındayız.” şeklinde konuştu.
Şehir Hastanelerinin Eleştirisi
Şehir hastanelerinin bütçedeki payını eleştiren Şahbaz, “Şehir hastaneleri, büyük yatak kapasitelerine rağmen şehir merkezlerinden uzak konumları ile ulaşılabilirlikten yoksundur. Kamu kaynakları ile bu hastaneleri işleten özel şirketlere büyük bütçeler aktarılmaktadır. Biz, hastanelerin kamu tarafından işletilmesini, sağlık emekçilerinin güvenceli kamu personeli olarak çalışmasını ve hizmet alımına son verilmesini savunuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yenidoğan Çetesi Skandalı
Yenidoğan çetesi skandalının sağlıkta özelleştirmenin bir sonucu olduğunu belirten Şahbaz, “Bu tür büyük olaylarda bürokratların sorumluluğu da sorgulanmalıdır. Olayın yaşandığı dönemde Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun haberdar olmaması gerçekçi değil. Bu nedenle Bakan derhal istifa etmeli, soruşturma derinleştirilerek zafiyeti bulunan bakanlık yetkililerinden hesap sorulmalıdır. Sağlık Bakanlığı ne yazık ki halkın değil, çetelerin ve sermayenin bakanlığı haline gelmiştir.” dedi.
Yabancı Asistan Sayısındaki Artış
Üniversitelerde yabancı asistan sayısındaki artışa da dikkat çeken Şahbaz, “Yabancı asistanlar yerine Türk asistanların eğitim alması ve ülkemizde hizmet vermesi gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Hekim Göçü Sorunu
Türkiye’de çalışma koşullarından memnun olmayan hekimlerin yurtdışına göç etmeye devam ettiğini aktaran Şahbaz, “2023 yılında yaklaşık 3 bin hekim yurtdışına gitmiştir. Bu, ülkemiz için büyük bir kayıptır.” dedi.
Medikal Estetik Düzenlemesine Dair Endişeler
Sağlık camiasını karşı karşıya getiren medikal estetik düzenlemesine ilişkin Şahbaz, “Tüm hekimlerin bu alanda yetkilendirilmesi, ticari kaygılarla alınmış bir karar olarak değerlendirilmektedir. Estetik operasyonlar sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın olduğu unutulmamalıdır. Bu değişikliği olumlu görmüyoruz; gelecekte daha fazla sorun yaşanabileceği endişesini taşımaktayız. Her sertifika alan kişinin bu tür uygulamalara yönelmesi doğru değildir.” şeklinde konuştu.